Derbent Teşkilatı 5

Türklerde, (Selçuklu ve Osmanlılar döneminde) yolcuların ve hayvanların konaklaması, tüccarların güvenli bir şekilde malları ile kalması için kervansaraylar ve hanlar yapmışlardır.

Türkler her 30-40 km. mesafeye kervansaraylar yapmışlardır. Kervansaray inşaatı sistemli bir şekilde ticaret yolları boyunca sıralanmıştır. Kervansaraylar iki önemli gayeyi göz önünde tutmak suretiyle inşa edilmişlerdir:

1- Ticaret ve seyahat emniyetini temin etmek, emin konak yerleri vücuda getirmek. Bunun için etrafı surlarla çevrildiği gibi, üzerine burç kalelerde inşa edilmiştir.

2- Kervansaraya gelen yolcuların istirahatini temin etmek; bu maksat için, her bir kervansarayda yatakhaneler, aşhaneler, erzak anbarları, depolar, samanlık, mescid, hamam, şadırvan, hastane hatta eczaneler bulunuyordu. Yolcular belli bir süreyi ücret ödemeden geçirirdi.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 16. asırdan itibaren, Derbend 6 teşkilatına geçilmiştir. Derbendler önemli geçit noktalarında bulunmakta idiler. Bugünkü anlamda polis ve jandarma kuvveti olmadığı için yolların ve geçitlerin emniyeti derbendciler tarafından temin ediliyordu. 7 Derbend teşkilatı, Osmanlı Devleti’nde tüm yolların güvenliğini sağlamak amacıyla uygulanmıştır. Bu şekilde yolculuk yapanların malları ve canları derbendciler tarafından korunmuş oluyordu. 

Derbentçiler, yolların, köprülerin güvenliğini sağlayarak ödemeleri gereken vergiden muaf tutulurlardı. Devlete ödemeleri gereken vergiyi ödemezlerdi. Vergi derbend hizmetine sayılırdı. Derbentçiler, yolların bulunduğu köylerden olurdu. Bunlar göreve kendileri talip olurlardı. Derbentçiler, bulundukları yerlerde hiç kimsenin canına ve malına zarar gelmeyeceğini, aksi halde zararı tazmin edeceklerini temin ediyorlardı.

Sarayköy – Ibrıcak Köyü arasındaki tarihi yol

Derbentçiler sadece yolların ve geçitlerin güvenliğini değil, aynı zamanda köprülerin, tarlaların güvenliğini de sağlıyorlardı. Güvenliğini sağladıkları yere göre isimlendiriliyorlardı. Yol derbendi, köprü derbendi, tarla derbendi gibi…

Osmanlı Devleti’nin teşkilatı içinde derbentleri, teşkilatlı bir müessese olarak II. Murad (1421–1451) ve II. Mehmet (1451–1481) devirlerinden itibaren takip edebiliyoruz. 8

Çağa ile Mengen arasında yüksek dağlar arasında bulunan dar yolda derbentçiler tarafından korunuyordu. Bu yol Bolu ile Çağa arasında bulunmakta idi. Kervanlar, yolcular bu yolu kullanıyorlardı. 

Yol Mengen ile Çağa arasında daralıyor ve eşkiyalar için uygun bir alan haline geliyordu. İşte Çağa ile Mengen arasındaki bu dar yolun korumasını Çağa halkından bir kısmı yapıyorlardı. 

Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait olan Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defteri’nde Çağa Kazasında 92 kişinin vergiden muaf olduğunu görüyoruz. Osmanlı’da vergiden muaf olmak için asker, kadı, imam, müezzin, devlet görevlisi olmak gerekiyordu. Ya da hususi hizmet erbabı doğancı, yuvacı, yağcı, at-çeken zümreleri gibi padişah beraatı ile vergiden muaf oluyorlardı. Derbendcilerde yaptıkları hizmet nedeni ile vergiden muaftı. Çağa’da vergi ödemeyen 92 kişiyi mesleklerine göre sınıflandırma imkânımız yok, fakat bunların bir kısmının derbendciler olduğunu söyleyebiliriz.

Çağa-Mengen Karayolu

1706 tarihli Bolu Livası Tahrir Defteri’nde, Bolu ve kazaları ile Çağa ve köylerindeki derbent teşkilatını açık bir şekilde görüyoruz. Çağa ve köylerinde köprü derbenti, yol derbenti, su derbenti ve tarla derbenti nedeni ile vergiden muaf tutulan 25 kişi vardı. Bunlardan 13 tanesi Çağa kazasının içinde bulunmaktadır. Diğerleride Çağa’nın köylerindedir. Çağa kazasındaki derbentin bugünkü Eskiçağa-Mengen yolunun güvenliğini sağladığı açıktır. Köprü derbentleride köprülerin güvenliğinden ve bakımından sorumlu idiler. Diğer derbentler Yamanlar Köyü, Ömeroğlu Köyü, Şahnalar Köyü’ndedir. Tahrir Defteri’nde zikredilmeyen Çağa’nın diğer köylerindeki durumu bilemiyoruz. Bu köylerde de derbent olabileceğini düşünmek yanlış olmaz.

Çağa Kazasının Osmanlı Devleti zamanında Kösviran adında bir köyü vardır. Kösviran Köyü, Çağa Kazasının yol güzergâhı üzerinde bulunan eski bir köyü idi. Bu köyde de derbendciler vardı. Çağa ve diğer köyler, bir tehlike anında Kösviran Köyünden davul sesleri geldiği için köye bu adı koymuşlardı. Köy Çağa-Mengen arasındaki tehlikeli yolda, Çağa’dan 3-5 Km. mesafede bulunuyordu. Bu köye bugün Virancık (Örencik) adı veriliyor. 

Derbendlerde başbuğ ya da derbend ağası, alemdar, çavuş, katib ya da sağkol ağalığı, bölük başılık, solkol ağalığı, zabitan ve neferler vardı. Her derbende, civarda çıkan bir vakayı diğer derbende haber vermek üzere bir davul bulunmakta idi. Bu davulların çalınması ile tehlike haberi diğer derbendlere ulaşmakta idi. Bunun adına derbendci davulu deniyordu. 9

1839’da Tanzimat Devri ile Derbent teşkilatı değişikliğe uğramıştır. Her eyalette ve sancakta asayiş ve emniyet için zaptiye teşekkülü meydana getirilmiştir. 

Kös

Çağa-Mengen Karayolu

Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde, Bolu-Gerede arasındaki yol güzergâhı zaman içinde değişmiştir. Bolu-Gökçesu-Baba Hızır-Çağa-Ibrıcak-Gerede güzergâhı devam etmekle birlikte önemini yitirmiştir. Yeni yol güzergâhı bugünkü D100 karayolu ile aynıdır. Yol Bolu-Çaydurt üzerinden Doğancı Köyü’ne gelmektedir. Çağa yangınından sonra Reşadiye bu karayolunun üzerine kurulmuştur. 


5  Çağa’da Derbent Teşkilatı hakkında bizi bilgilendiren ve yönlendiren sayın Prof. Dr. Alemdar YALÇIN’a teşekkürü borç bilirim.

6  Derbend: Türkçeye Farsçadan geçmiştir. Der= Geçit, Bend= Tutmak “Geçit tutmak” anlamına gelmektedir. 

7  Cengiz Orhonlu, Osmanlı İmparatorluğunda Derbend Teşkilatı İstanbul 1990,  s.9

8  A.g.e. s.13

9  Cengiz Orhonlu, Osmanlı İmparatorluğunda Derbend Teşkilatı s.75