Temettuat Defteri

Temettuat (Temettu, kar, fayda, kazanç) emlak ve arazilerin mübeyyin (beyan edilen) defteridir. Bugünkü “Gelir Vergisi” ile aynıdır. Vatandaşın sahip olduğu mal arazi, ev, hayvan ve gelirleri hesaplanmış, bu gelirlere göre vatandaştan vergi toplanmıştır. Çağa ile ilgili defterler, dönem olarak Osmanlı padişahı II. Mahmut dönemine aittir. Hicri 1260–61 yıllarına tarihlenir. (1844–1845) Çağa ile ilgili Temettuat Defteri 600 sayfa civarındadır.

Osmanlı Devleti’nin gelirlerinin önemli bir kısmı halktan toplanan vergilerdi.  1840 yılına kadar halktan vergileri mütesellimler toplamışlardı. Daha sonra bunların yerini ayanlar aldılar. 1840 yılında vergilerin toplanması ve herkesin gelirine göre yılda bir veya iki defa tek vergi ödemesi ilkesi göz önünde tutularak ülke düzeyinde yeni bir uygulamaya geçilmiştir. Bu tarihten sonra vergileri kaza müdürleri toplamaya başlamıştır.

1840’da Kapucubaşılardan Hüseyin Paşa Bolu, Düzce, Kıbrus(cık), Pavli, Üskübi, Mudurnu muhassılığını[1]; Gümrükçü Osman Paşazade Edhem Bey Gerede, Dörtdivan, Çağa Ulak ve Mengen Muhassılığını aldı.[2]  Bolu hanedanından Mehmet Ağa da Devrek, Yılanca, Hisarönü ve Gülpazarı Muhassalığını aldı. Bunlar Temettuat kayıtlarında geçen kişilerden vergi topluyorlardı.

Bu vergilerin yerleşim yerlerine göre hesaplandığı ve hane başına kayıt tutulduğu defterlere Temettuat Defteri denir. Bu defterlerde kişilerin mal varlıkları yazılır, yıllık geliri hesaplanır ve ödeyeceği vergi ile aşarı tespit edilirdi. Temettuat Defteri, Çağa ile ilgili önemli bir kaynaktır. 

                Temettuat defterinde tüm ülkedeki vatandaşların gelirleri hesap edilmiştir. Çağa’yı da içine alan bu defterde, Çağa ve bazı köylerinin hane reislerinin isimleri, yaptıkları iş, gelirleri ve mal varlıkları da kaydedilmiştir. 1840’lı yılların ikinci yarısında Çağa hakkında bize kesin bilgiler veren bu belgelerin detaylı tercümesi yapılmıştır. Çağa ve köylerinde yaşayan insanların isimleri, o dönemde soyadı kullanılmadığı için, baba ve sülale isimlerini de öğrenmekteyiz. Yine 1844–45 yıllarında Çağa ve köylerinin ekonomik durumu hakkında bilgi sahibi olmaktayız. 

                Çağa açısından ilginç bir tesadüf ile bu belge nedeniyle karşılaşırız. Büyük halk ozanı ve Çağa ayanlarından Şair Dertli ve Çağa’da ayanlık yapan Hendekçioğlu Halil’in kayıtlarını da bu belgelerde görmekteyiz. Temettuat defterlerinde bugün Yeniçağa ve köylerinde yaşayan insanların atalarının kayıtları mevcuttur. Ve bu kayıtlardan halkımız kendi soy ağacını da 19. yüzyıl başına kadar öğrenebilecektir. 600 sayfa civarında bulunan Temettuat Defteri’nin ayrı bir çalışma ile kitap haline getirilmesi ve halkın bilgisine sunulması gerektiği önemli bir gerçektir. Böylece herkes kendi soy ağacını tespit edebilecektir. Çalışmamızın böyle büyük bir hizmete sebep olmasından da ayrıca onur duyacağız.

 

1- Temettuat Defteri’nde Çağa’nın Merkezi

                Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait Vilayet-i Muhasebe-i Anadolu Defteri’nde Çağa’da dört mahalle olduğunu görmüştük. Bu mahalleler Subaşı Mahallesi, Cami Mahallesi, Ahi Mahmut Mescidi Mahallesi, Ak Mescit Mahallesi olmak üzere dört tane idi. 1845 tarihli nüfus defterinde ise Çağa’nın dört mahallesinden Subaşı Mahallesi ve Ahi Mahmut Mescidi Mahallesi yoktur. Onların yerine Camiatik Mahallesi, Asilbey Mahallesi, Akmescid Mahallesi ile Tekke Mahallesi olmak üzere dört mahallesinin kaydı vardır. Temettuat Defteri’ne göre ise; Çağa nahiyesinde 1845 yılında şu mahalleler vardır: Asilbey Mahallesi, Camiatik Mahallesi, Ak-Mescit Mahallesi. 1530’lı yıllarda Çağa’nın mahalle sayısı dört, 1706’da beş ve 1845’te ise üçtür. 1845 Kamil Kepeci Koleksiyonu’nda (Çağa’da Nüfus Hareketleri’ne bakınız) ise mahalle sayısı dört olarak görülmektedir. 1530 yılına göre Çağa’nın mahalle sayısı azalmıştır. Subaşı Mahallesi ile Ahi Mahmut Mahallesi 1845 kayıtlarında yoktur. Yine nüfus defterinde gösterilen Tekke Mahallesi Temettuat Dafteri’nde köy olarak geçmektedir. Kanuni dönemi kayıtlarında 


 


[1] Muhassıl: Halktan vergi toplayan kişi.

[2] Bolu Gazeteciler Cemiyeti, s.18